Ananas Design + Crafts’ın yeni sehpa ve aksesuar koleksiyonu SOFRA, tasarımcılar Altuğ Toprak ve Çağdaş Cantürk’ün yorumuyla şekillendi. Geleneksel yer sofrası kültürünü bugünün sade estetiğiyle bir araya getiren koleksiyon, yalnızca bir ahşap sehpa serisi değil; doğaya ve paylaşıma saygılı bir tasarım yaklaşımının da ifadesi. Koleksiyonun temel malzemesi olan Toros sediri, yalnızca fiziksel değil; kokusuyla, dokusuyla ve zamanla güzelleşen yapısıyla bu serinin ruhunu belirliyor. Masif sedir sehpa formu, zamansız bir ifade sunarken her parçada doğal olanı öne çıkarıyor. Geniş ve alçak yapısıyla dikkat çeken orta sehpalar, hem yer sofrası gibi kullanılabiliyor hem de modern yaşam alanlarına zarif bir merkez oluşturuyor. İki farklı yan sehpa tasarımı koleksiyonu dengeliyor: biri cam yüzeyli, hafif ve geçirgen; diğeri metal tepsili, parlak ve sıcak. Cam ve sedirin kurduğu zıtlık, yalnızca görsel değil, anlam katmanı da yaratıyor. Bu geçişler, geçmişin dokusunu bugünün sadeliğiyle buluşturuyor. Aynı zamanda her sedir sehpa, bu uyumu kendi içinde taşıyor.
Malzemenin Ruhunu Korumak: El İşçiliği ve Sürdürülebilirlik
SOFRA koleksiyonunda her parçada malzemeye duyulan saygı hissediliyor. Ahşabın doğal hali korunuyor; yüzeydeki damar yapıları, ton geçişleri ve minik çatlaklar, tasarımı zenginleştiren detaylara dönüşüyor. Bu doğal izler, her masif sehpa parçasını birbirinden farklı ve özel kılıyor. Koleksiyonun öne çıkan unsurlarından biri de el yapımı sedir mumluklar. Üçlü set ya da büyük boy seçenekleriyle, yalnızca ışık değil; mekânda sıcaklık ve derinlik de yaratıyorlar. Her biri torna ile şekillendirilmiş, elde tamamlanmış bu ürünlerde işçilik belirleyici bir unsur. Ahşabın kokusu korunurken yüzey doğal haliyle bırakılıyor. Atölyede her ürün kendi sürecinde olgunlaşıyor. Geniş tablalar uzun süre torna üzerinde döndürülerek form kazanıyor, küçük aksesuarlar ise elle yapılan son dokunuşlarla tamamlanıyor. Her masif sedir sehpa, ustanın eliyle şekillenen bir sürecin parçası. Bu, ürünlerin seri üretimden çok uzak, düşünülerek oluşturulmuş yapılar olduğunu gösteriyor. SOFRA sadece evler için değil; iç mimari projeler ve kamusal alanlar için de uyumlu bir alternatif sunuyor. Sadeliği ve güçlü duruşuyla, mekânda dikkat çekmeden kendine yer buluyor. Oturma odasında merkez bir parça, otel lobisinde tamamlayıcı bir unsur, konsol üzerinde atmosfer kurucu bir detay... Bu esneklik, ahşap sehpa tasarımının ne kadar iyi kurgulandığını gösteriyor. Koleksiyonda kullanılan malzemeler sürdürülebilir kaynaklardan seçildi. Toros sediri; dayanıklılığı, karakteristik kokusu ve uzun ömürlülüğü ile bu koleksiyonun temelini oluşturuyor. Cam detaylar ise koleksiyonun şeffaf üretim anlayışına gönderme yapıyor. Tüm parçalar, hem üretim hem kullanım açısından doğayla uyum içinde. Koleksiyonun önemli bir özelliği de kişiselleştirilebilir olması. Her evin ritmi, her kullanıcının ihtiyacı farklı. Bu farkındalıkla birçok ürün farklı ölçülerde yeniden üretilebiliyor. Kullanıcı da tasarım sürecine dâhil olmuş oluyor. Çünkü bize göre iyi bir masif sehpa, yalnızca güzel görünen değil; aynı zamanda uyumlu yaşayan bir nesnedir. SOFRA’nın gücü, kurduğu bu bağda saklı. Işıkla birlikte dönüşüyor, zamanla iz bırakıyor. Onu özel yapan yalnızca formu değil, taşıdığı anlam. Sedir sehpa gibi doğal olan her şey gibi, yaşadıkça güzelleşiyor. Biz Ananas Design + Crafts olarak bu koleksiyonda sadece bir ürün sunmuyor; yaşamın içinden gelen seslere kulak veriyoruz.